Kanarya Familyası: İspinozgiller (Fringillidae). Yaşadığı yerler: Yabanileri; Kanarya, Azor, Madeira adaları, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’da su kıyılarındaki ağaçlık alanlarda. Evcilleri; hemen hemen dünyanın her tarafında. Özellikleri: 13-14 cm boyunda, ötücü bir kafes kuşu. Anayurdu Kanarya Adalarıdır. Yabanilerin sırtı gri çizgili zeytin yeşili, diğer tarafları ise sarı-yeşildir. Evciller altın sarısı rengindedir. Tane ile beslenirler. Ömrü: 34 yıl kadar. Çeşitleri: 22 kadar türü bilinmektedir. Birçok ırkı üretilmiştir. Harz, Manchester, Londra, Norveç, Belçika ırkları Ünlüdur.
İspinozgiller ailesinden bir kuş türü. Kanarya, adını aldığı Kanarya adaları ile Azor ve Madeira adalarında yaşayan yabani türden, bütün dünyaya yayılmış bir kafes kuşudur. Süs ve sesi için beslenir. Serçe iriliğinde olup, evcilleri sarı renktedir. Yabanilerin sırtı gri çizgili zeytin yeşilidir, karnı sarımtrak yeşildir. Dişilerin renkleri daha soluktur. Yabani kanaryaların sesi daha etkileyici ve kuvvetli olduğu halde, kafes kanaryaları kadar değişken değildir. Evcillerin renkleri, esaret hayatının etkisi ile sarıya dönüşür. Nadir olarak beyaz ve kırmızımsı olanları da vardır. Tohum ve taze bitkiyle beslenirler. Küçük sürüler halinde etrafı ağaçlarla çevrili göl, dere gibi su kenarlarında yaşarlar. Gülü severler, dişiler tüy, kıl yosun ve köklerden ağaç veya çalılara fincan şeklinde gizli yuvalar yaparlar.
Yılda iki döl verirler. Kış ve sonbaharda bir araya gelirler. Bu esnada erkek kanaryalar uzun ötüşler ve ani uçuşlar yaparak birbirleriyle döğüşürler. Dişi, kahverengi benekli açık mavi renkli 3-5 yumurta yumurtlar. Kuluçka süresi 13 gündür. Bu devrede erkek kanarya dişiyi devamlı besler. Yavrular çıplak ve gözleri kapalı olarak yumurtadan çıkarlar. 17 günde tüylenerek üçüncü hafta sonunda yuvayı terk ederler.
Kanarya, Avrupa’ya 400 sene evvel girmiştir. On altıncı yüzyılda Kanarya Adasından bir gemi, içinde birkaç bin kanarya ile Avrupa’ya gelirken fırtına yüzünden İtalya yakınında karaya oturdu. Gemiciler gemiyi terk etmeden önce kanaryaların kafeslerini açtılar. Elbe Adasına sığınan bu kanaryalar çiftleşerek ürediler. Buradan yakalananlar bütün dünyaya yayıldılar. Uzun süren ayıklamalar sonucu çeşitli ırklar üretildi. Bunların içinde en Ünlüu Almanya’nın Harz Dağlarında geliştirilen soydur. En iyi ve en çok öten budur. Bunların seslerinin güzel olmasında talim ve iyi bakımdan başka Harz Dağlarının iklim ve havasının da etkili olduğu savunulmaktadır. Kanaryaların en süslüsü ve güzeli Norveç kanaryasıdır. Vücutları daha büyük ve tüylerinin rengi kırmızımtrak sarıdır. Soyların karışmasıyla tepeli ve siyahlı olanlar da üretildi. Fakat bunlar pek makbul değildir. Yurdumuzda Alman, İrlanda ve yerli kanaryalar mevcuttur. Yerli kanaryaların rengi sarı, limoni beyazımsıdır. En makbulü sarı renkli ve siyah tepeli olanlardır.
Kanaryaların bakımı: Kanarya beslemek isteyenler önce iyi bir kafese sahib olmalıdır. Bir iki kanaryalık çeşitli tel kafesler vardır. Çok miktarda kanarya beslemek için daha büyük kafeslere ihtiyaç olur. Kafesin altına sık sık değiştirilen temiz kum koymalıdır. Kum yerine taban iki kat tahtadan yapılabilir. Üstteki çıkarılıp tekrar yerine konacak bir tarzda olmalıdır. Temizlik sırasında rahat yıkanabilmesi için çinko veya başka bir maden ile kaplı olması daha uygundur. Kanarya kafesinin konacağı yerin seçimi de önemlidir. Kanaryaların en büyük düşmanı kedidir. Kedi ve başka düşmanlardan korumak için kafesi odada yüksek ve uygun bir yere asmalıdır.
Kanaryalar zor şartlara dayanıklıdır, ancak devamlı olarak temiz hava ve güneşe ihtiyaçları vardır. Bununla beraber hava cereyanından ve aşırı ısıdan korumak, kafesinin yerini günde bir iki kere değiştirmek lazımdır. Sabahleyin, kanarya kafesini güneşli bir pencereye asmalıdır. Sabah güneşi pek hoşuna gider. Fakat güneş ısınınca mutlaka yerini değiştirerek serin bir yere almalıdır.
Kuşa bakanlar, kafesin yeri değiştikçe sabahları ve daima aynı saatte kafesi temizlemeli ve kuşun banyosunu yaptırmalıdır. Kafesi temizlemek için bir masanın üzerine koymalı ve altını çıkarıp temizlemelidir. En iyisi kafesin altındaki tahtayı çıkarınca güzelce yıkamalıdır. Bu saatte kanaryanın banyosu da yaptırılmalıdır. Banyo için çok derin olmayan ve içinde ancak 2 cm kadar su bulunan bir tabak veya özel bir banyo kabını kafesin içine (altı yokken) koymalıdır. Kanarya suyu görünce hemen içine girer ve çırpınıp yıkanmaya başlar. Banyodan sonra kafes kurutulmalı ve altı yerleştirilmelidir. Su ve yem kaplarını da yeniden doldurup yerine asmalıdır. Alışkın olan kanaryaların banyosu kafes dışında da yaptırılabilir. Suyla dolu banyo kutusu kafesin dışına konur. Kafesin kapısı açılınca kanarya hemen dışarı çıkarak yıkanır. Banyodan sonra odanın içinde biraz uçarak ekzersiz yapar. Birçok kuşlar banyo ve uçuştan sonra kendiliğinden kafesin içine girerler.
Genellikle kanaryaların yemleri bazı bitki tohumlarıdır. Yeşilliği de severler. Başlıca yemleri kanarya çimi tohumu, keten ve kenevir tohumları, kuş üzümü vs.dir. Yemlerini normal kararda vermelidir. Kanarya hastalıklarının baş sebebi aşırı beslemedir.
Bazı kuşçular bu tohumları karıştırıp verir. Bu usul iyi değildir. Kanaryaların bu tohumlardan hangisini daha iyi yediğini ve hangisinin dokunup dokunmadığını anlamak için tohumları ayrı ayrı vermelidir. Kanaryalar kenevir tohumunu çok severler. Ağır olduğu için devamlı vermemelidir. Kenevir tohumu kanaryaları kızdırdığından yumurta zamanı az verilmelidir. Bazı kuşçular satacakları kuşları alıcıya çok öttüğünü göstermek için kenevir tohumu ile besleyip kızdırırlar. Fakat bir hafta sonra bu kızgınlıkları geçeceğinden sesleri de kesilir.
Kuş otu ve salatalık gibi yeşil besinler de arasıra verilmelidir. Salatalık, kuşun yetişeceği bir yere kafesin teline bağlanarak verilebilir. İncir gibi tohumlu meyveler de tavsiye edilir. Arasıra katı pişmiş yumurta sarısı, ıslatılmış ekmek, tuz ve kireç ihtiyaçlarını karşılamak için mürekkep balığının kuru kemik parçası kafesin bir yerine asılırsakanarya gagasıyla kopararak yer.
Evcil kanaryaların üreme mevsimi şubattan mayıs sonuna kadardır. Kanaryaları çiftleştirmek için kullanılacak kafes 37,5 cm yükseklikte, 25 cm genişlikte ve 60 cm uzunlukta olabilir. Kafesin tel örgülü olan ön yüzü dışında diğer üç tarafı kapalı olmalıdır ve sallanmayacak şekilde duvara asmalıdır veya ayrıca bir çifthane yapmalıdır. Bir çift kanarya için bir metre uzunluk ve yarım metre genişlik yeterlidir. Her bir çifthaneye bir iki yuva, folluk yapmalıdır. Folluklar tahtadan yapılabileceği gibi küçük tel bir sepet de kullanılabilir. Dişi kuşun yuva yapması için biraz pamuk, keçi kılı veya at kılı koymalıdır. Bu kıllardan bir miktar da kafesin bir tarafına asmalıdır. Kanarya bunları istediği kadar kullanır.
Kanaryalara kuluçka zamanında her zaman verilen yemlerden başka ekmek ufağı ile birlikte katı pişmiş yumurta ve ince istiridye kabuğu vermelidir. Dişi, benekli, mavi yeşil renkli 4-6 yumurta yumurtlar. Yeme kalktığı zaman yerine erkek gelerek yumurtaların üzerine oturur. Yavrular 13 veya en çok 15 günde yumurtadan çıkarlar. Anne ve babaları tarafından beslenirler. Üç hafta sonra her şey yiyebilirler ve ayrı kafeslere konabilirler.
Eğer çok miktarda kanarya yetiştirilecek ise çifthaneyi ona göre büyük yapmalıdır. Yahut bir odayı çifthane olarak kullanmalıdır. Büyük çifthanelere ağaç dalları da sermelidir. Çiftleşecek olan kanaryaları evvela küçük bir kafeste beraber bulundurup birbirlerine alıştırmalıdır. Böyle yapılmazsa erkekler birbirleriyle döğüşür ve çoğunlukla birbirlerinin gözlerini çıkarırlar.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi