GENEL BİLGİ
Balıkların normal davranışlarını takip etmiş olanlar hasta oldukları zamanı da sezinleyebilirler. Genelde hasta bir balığın semptomları şunlardır:
* Balık cansızlaşır ve bir köşeye çekilir, saklanır, diğer balıklardan kaçar.
* Balığın karnında anormal bir şişlik oluşmuştur, tankın üstünden bakıldığında karnı balon gibi gözükür.
* Balık yan yatmıştır ve filtrenin çekim gücüyle tankın içinde bir oraya bir buraya sürüklenir.
* Vücudunda gözle görülür beyaz noktalar, yaralar, pamuksu maddeler oluşmuştur.
* Balık aynı noktada bir ileri bir geri anlamsız bir şekilde sallanıp durur.
* Balık sürekli dipte kuma veya kaya dibine tutunmaya çalışıyordur veya çok sık nefes alıp veriyordur.
* Yem yemeyi reddediyordur.
* Çok sık kuma veya dekorasyonlara sürtünüyordur.
* Balık su yüzeyindedir ve boğuluyormuş gibi zorlukla nefes alıp veriyordur.
Bunlar çeşitli hastalıkların dışa vurduğu belirtiler. Balığınız sonuçta size derdini anlatamaz, ama anlamanın başka yolları da var. Her hastalık çoğunlukla kendine has belirtiler gösterir ve hepsini aynı ilaçla tedavi etmek de mümkün değil. Bu nedenle önemli olan hastalığın kendisinin teşhis edilmesi ve ona uygun ilaç verilmesi. Aşağıda akvaryum hobiniz sürdükçe karşılaşabileceğiniz en muhtemel hastalıklar gruplandırılmıştır. bunlar balıklarınızın yakalanabileceği tüm hastalıklar değil, sadece bahsettiğim gibi en muhtemel olanlar, diğerlerine yakalanma olasılıkları nadirdir, olursa da ne yazık ki sizin şansızlığınız.
Bazı hastalıkları tedavi için gereken antibiyotikleri (Balık antibiyotiği), metilen mavisi, malachite yeşili, mercurochrome gibi ilaçları ana tankta kullanmayın. Mutlaka tedaviyi yapabileceğiniz yedek bir tankınız olsun, yoksa da acil bir çözüm olarak 5 litrelik şeffaf bir pet şişesinin ağzını kesin, içine gerekiyorsa bir ısıtıcı yerleştirin ve tedaviyi orada yapın. Özellikle antibiyotikler kurulmuş tankınızdaki tüm dengeyi altüst edecek cinsten ilaçlardır. Zararlı bakterileri yok ederken yararlıları da yok ediyor ve tanktaki sağlıklı balıkları da aşırı strese sokup onları sonunda hasta edebilir. Antibiyotikleri ve diğer çözeltileri sadece ve sadece onları gerektirecek kadar ağır hastalıklarda kullanın, hafif hastalıklarda başka yöntemlere başvurun, yoksa bakteriler veya parazitler antibiyotiğe ve diğer ilaçlara dayanıklılık kazanır. Bunun önemini daha iyi anlamanız için insanlarda antibiyotik kullanımını düşünün. Her başınız ağrıdığında veya soğuk algınlığında kullanacağınız antibiyotikler zamanla onların daha ciddi hastalıklarda çok daha az etkili olmasına yol açar. Son olarak antibiyotik ve metilen mavisini kullanırken dikkat etmeniz gereken husus, tedaviden önce mutlaka %50 su değişimi yapın, özellikle güçlü antibiyotikleri asla eski, kirlenmiş suya atmayın. Tedavi bittikten sonra da %50 su değiştirin, ve sonraki iki hafta boyunca yapabildiğiniz kadar sık su değişimi yapın. Tüm bu bahsedilen ilaçları kullandığınız süre boyunca filtrenin süngerini veya varsa aktif kömürü çıkarmayı unutmayın.
Balıkların normal davranışlarını takip etmiş olanlar hasta oldukları zamanı da sezinleyebilirler. Genelde hasta bir balığın semptomları şunlardır:
* Balık cansızlaşır ve bir köşeye çekilir, saklanır, diğer balıklardan kaçar.
* Balığın karnında anormal bir şişlik oluşmuştur, tankın üstünden bakıldığında karnı balon gibi gözükür.
* Balık yan yatmıştır ve filtrenin çekim gücüyle tankın içinde bir oraya bir buraya sürüklenir.
* Vücudunda gözle görülür beyaz noktalar, yaralar, pamuksu maddeler oluşmuştur.
* Balık aynı noktada bir ileri bir geri anlamsız bir şekilde sallanıp durur.
* Balık sürekli dipte kuma veya kaya dibine tutunmaya çalışıyordur veya çok sık nefes alıp veriyordur.
* Yem yemeyi reddediyordur.
* Çok sık kuma veya dekorasyonlara sürtünüyordur.
* Balık su yüzeyindedir ve boğuluyormuş gibi zorlukla nefes alıp veriyordur.
Bunlar çeşitli hastalıkların dışa vurduğu belirtiler. Balığınız sonuçta size derdini anlatamaz, ama anlamanın başka yolları da var. Her hastalık çoğunlukla kendine has belirtiler gösterir ve hepsini aynı ilaçla tedavi etmek de mümkün değil. Bu nedenle önemli olan hastalığın kendisinin teşhis edilmesi ve ona uygun ilaç verilmesi. Aşağıda akvaryum hobiniz sürdükçe karşılaşabileceğiniz en muhtemel hastalıklar gruplandırılmıştır. bunlar balıklarınızın yakalanabileceği tüm hastalıklar değil, sadece bahsettiğim gibi en muhtemel olanlar, diğerlerine yakalanma olasılıkları nadirdir, olursa da ne yazık ki sizin şansızlığınız.
Bazı hastalıkları tedavi için gereken antibiyotikleri (Balık antibiyotiği), metilen mavisi, malachite yeşili, mercurochrome gibi ilaçları ana tankta kullanmayın. Mutlaka tedaviyi yapabileceğiniz yedek bir tankınız olsun, yoksa da acil bir çözüm olarak 5 litrelik şeffaf bir pet şişesinin ağzını kesin, içine gerekiyorsa bir ısıtıcı yerleştirin ve tedaviyi orada yapın. Özellikle antibiyotikler kurulmuş tankınızdaki tüm dengeyi altüst edecek cinsten ilaçlardır. Zararlı bakterileri yok ederken yararlıları da yok ediyor ve tanktaki sağlıklı balıkları da aşırı strese sokup onları sonunda hasta edebilir. Antibiyotikleri ve diğer çözeltileri sadece ve sadece onları gerektirecek kadar ağır hastalıklarda kullanın, hafif hastalıklarda başka yöntemlere başvurun, yoksa bakteriler veya parazitler antibiyotiğe ve diğer ilaçlara dayanıklılık kazanır. Bunun önemini daha iyi anlamanız için insanlarda antibiyotik kullanımını düşünün. Her başınız ağrıdığında veya soğuk algınlığında kullanacağınız antibiyotikler zamanla onların daha ciddi hastalıklarda çok daha az etkili olmasına yol açar. Son olarak antibiyotik ve metilen mavisini kullanırken dikkat etmeniz gereken husus, tedaviden önce mutlaka %50 su değişimi yapın, özellikle güçlü antibiyotikleri asla eski, kirlenmiş suya atmayın. Tedavi bittikten sonra da %50 su değiştirin, ve sonraki iki hafta boyunca yapabildiğiniz kadar sık su değişimi yapın. Tüm bu bahsedilen ilaçları kullandığınız süre boyunca filtrenin süngerini veya varsa aktif kömürü çıkarmayı unutmayın.